Haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın tazmini mümkündür. Genellikle bu zararın ilam yoluyla karşılanması için haksız fiile uğrayan mağdurun maddi varlığında yaşanan eksiklik maddi tazminat talebine konu edilerek yetkili ve görevli mahkemesinden talep edilir. Her ne kadar mahkemeler zararı karşılamak için yapılan giderlerle ilgili yazılı delil arasalar da bazı zararlara ilişkin tazminatların henüz masraf yapmadan da tazmin edilmesi mümkündür. Her ne kadar her somut olayda yapılacak değerlendirmeler farklılık gösterecek olsa da, bazı zarar kalemlerinde mağdurun zararı giderecek maddi imkanının olmaması ve zararın giderilmesine yönelik tazminatın hesaplanmasının mümkün olması hallerinde henüz zarar giderilmemiş olsa bile tazminata hükmedilebilir. Haksız fiil sebebiyle uğranılan zararın giderilmesi için yapılması gereken masrafı mağdurun yapmasına imkan bulunmuyorsa, yüklü maliyet gerektiren ya da aciliyeti olmamakla beraber mağdurun bu masrafı önce kendi bütçesinden yapıp daha sonra bu masrafların tahsilini yapması hakkaniyete uygun değilse, mahkemeye oluşan haksız fiil ve sonuçları sebebiyle ortaya çıkan zararı karşılamak için tazminat talebinde bulunulabilir. Yargıtay tarafından da bu doğrultuda verilmiş kararlar mevcuttur.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 1986/6103 E. – 1986/6707 K. – 02.10.1986 T. Künyeli kararında “Davalının haksız eylemi sonucu davacının ön dişi kırılmıştır. Davacı, dişinin muayenesi ve protezi için davalıdan maddi tazminat alınmasını istemiştir. Mahkemece “bu yönden henüz bir masraf yapılmadığından ve tazminat talebi ile ilgili masraf belgesi bulunmadığından maddi tazminatın zarar unsuru oluşmadığından” istek reddedilmiştir. Oysa zarar, kişinin isteği dışında gerek mal varlığında, gerek mal varlığı dışındaki hukuksal değerlerde oluşan eksikliktir. Mal varlığındaki eksilmenin giderilmesi bir harcamayı gerektirecek nitelikte bulunduğu zaman maddi zarar oluşmuş olur; harcamanın yapılmış bulunması koşulu yoktur. Somut olayda, diş tedavisi için bir harcama yapılması gerektiği benimsendiğine göre zarar oluşmuştur. Öyleyse ödetme kararı verilmelidir.” Hükmünü kurarak gelecekte yapılacak masrafların henüz gerçekleştirilmemiş olmasına rağmen maddi tazminatın konusu olduğuna hükmetmiştir.